Sunumculuk
- PUBLISHER
- Gizem Ekiz
- CATEGORY
- opinion
- DATE
- 29/06/2021
Ba’ndo Lab Çaylak Programı’nın sistemini ve amaçlarını daha önceki yazılarımda anlatmıştım. Ba’ndo Lab: multidisipliner yaklaşımla çaylakların becerilerini arttırmaya yönelik metotların uygulandığı bir çalışma ortamı. Bu metotlardan biri de çaylakların sunum yapması veya bizim tabirimizle sunumculuk. Çaylak olduğum ilk günlerde, Ba’ndo’da sunumculuğa verilen önem ilgimi çekiyordu. Takvimde gün/saat belirleme, mail’den davetiye gönderme ve heyecanla sunum gününü bekleme… İlk başta bu durumu çok yadırgamıştım. Ben, sunumculuğun slayttan birkaç bilgi okuyarak ve az çalışarak da halledilebilecek alelade bir iş olduğunu düşünüyordum. Diğer çaylakların sunumlarını dinledikten ve kendimde sunumlar yaptıktan sonra sunumculuğun ciddiyet gerektiren bir iş olduğunu fark ettim. Ba’ndo Lab’teki sunumculuk mantığından bahsetmek istedim. Bağlam kurduysak, iyi araştırma yaptıysak ve etkileyici tavırlar sergiliyorsak; bir sunumu daha başarıyla geride bırakabiliyoruz.
Bağlam, Olmazsa Olmaz!
Tasarımlarımız, metinlerimiz, bireysel üretimlerimiz ilhamını sınırsız şeyden alan hikayelere sahip. Bağlam oluşturmak konuyu çerçevelememize imkân sağlıyor. Hem bir hikâye bütünlüğü sağlıyoruz hem de tek bir ana nokta belirleyerek çelişki içermeyen eserler ortaya çıkarıyoruz. Sunum yaparken de bağlam oluşturmaya ihtiyaç duyuyoruz. Genellikle çalışmalarıyla ses getirmiş sanatçıları -tasarımcılar, yazarlar ve yönetmenler- sunuyoruz ve yarım saat içinde sanatçıları detaylı bir şekilde anlatmamız oldukça zor. Bağlam sayesinde anlatmak istediklerimizin sınırını oluşturuyoruz. Böylece konuya daha çok hâkim oluyoruz ve dinleyicinin ilgisini çekiyoruz. Sıkıcı sunum sahibi olmak yerine herkesin can kulağıyla dinlediği bir anlatıcı olmayı kim istemez ki?
Üretimlerimizi yaparken en büyük gayelerimizden biri de müşterilere, topluluğa ya da bir topluma üretimimizi kabul ettirmek. Sözlü iletişim de üretimlerimizi ifade etmek için faydalı yöntemlerden biri çünkü, karşımızdaki kişileri ikna etmemiz kolay değil.
Neden bu kadar kafayı takıyor herkes? Peki Grafik Tasarımda özgünlük var mıdır? Özgünlük ile ilgili bir çok tartışma oluyor. Özellikle Grafik Tasarımda özgünlük… Benim de konum olduğundan oradan devam edeceğim. Şimdi, her yaptığını özgün bir tasarım gibi görmesen iyi olur. Hatta hiç görmezsen rahat edersin. Çünkü değil. Zaten vatandaş da ürettiğin işe bakıp özgün olmadığının farkındaysa; kimse kimseyi aldatmaya kalkmasın. Hepimiz daha rahat ederiz. Zaten bence özgünlük talebi de yanlış. Doğru iş üretmekle pek ilgilenmiyoruz sanki. Daha çok farklı görünsün, daha önce yapılan hiçbir şeye benzemesin istiyoruz. Böyle bir şey mümkün değil. Üreten de, satın alan da bunu artık içselleştirmeli bence.
Sunumun Nasıl? Peki, Sen Nasılsın?
Sunumun etkileyici olması için konuya hâkim olmak, bağlam çerçevesinde anlatmak gibi başlı başına güçlü yöntemler var. Bu yöntemlerin hepsinden daha büyük bir role sahip olan anlatıcının tavırlarına değinmeden olmaz. Ba’ndo’da sunum yaparken birbirimizi olumlu veya olumsuz eleştiririz. Eleştirilerin çoğunu görünüşümüz, diksiyonumuz, enerjimiz hatta ses tonumuz oluşturur. Sebebiyse, sunum için ne kadar donanımlı olursak olalım eğer anlatımımızla yarattığımız dünyaya dinleyiciyi çekemiyorsak geri kalanının önemsiz olması.
Sunumun Kabul Görüyorsa Başarılıdır, Üretimin de Aynı Şekilde!
Üretimlerimizi yaparken en büyük gayelerimizden biri de müşterilere, topluluğa ya da bir topluma üretimimizi kabul ettirmek. Sözlü iletişim de üretimlerimizi ifade etmek için faydalı yöntemlerden biri çünkü, karşımızdaki kişileri ikna etmemiz kolay değil. Aynı entelektüel altyapıya sahip olmadığımız ya da duygumuzu hissedemeyecek, kurduğumuz bağlamı göremeyecek kişilere derdimizi anlatmak istiyoruz. Ba’ndo’da sunumculuğa verilen değer de işimizin büyük bir bölümünü oluşturan fikrini kabul ettirme durumundan kaynaklanıyor. Anlattığım kriterlere bağlı kalarak Ba’ndo’da yaptığımız sunumlar, daha büyük bir kitleye kendi fikrimizi anlatmamıza, savunmamıza böylece kabul görme olasılığımızın artmasına zemin hazırlıyor.
Yeterince çalışmamak, slaytları yazıyla doldurmak, üstünkörü araştırma yapmak; sunuma hazırlanmak dışında her şeye yardımcı olabilir. Eğer sen de sunum tarzınla güçlü bir etki oluşturmak istiyorsan bahsettiğim yöntemleri bir dene!
buradaki link'e tıklayarak sunumlarımızı inceleyebilir ve sunumlarımızdan ilham alabilirsin.
Gizem Ekiz Ba’ndo Design Agency’de çaylak metin yazarı olarak Lab’de eğitim görüyor.